Aylar sonra su görmüş;
çıplak bir bedene benziyordu yağmurun ıslattığı sokaklar,
Damlalar yeryüzünü istila ederken,
hiçbir şeye benzemeyen nemli toprak kokusu sarıyordu etrafı.
Tıpkı hiçbiri birini tutmayan ten kokuları gibi
bu da yağmurun ıslattığı toprağın kokusuydu işte.
Kendine özgü, bir çeşit imza gibi...